24 Mayıs 2012 Perşembe

Nietzsche Ağladığında

Güzel ve eğlenceli bi gece ve Nietzsche Ağladığında' dan birkaç bölüm;


Bölüm XV' den

'' Uçmak istiyorsunuz, ama uçmaya uçmakla başlayamazsınız. Size önce yürümesini öğretmek zorundayım ve yürümeyi öğrenmenin ilk adımı, kendi kuralları olmayan insanın başkaları tarafından yönetilmek zorunda kalacağını anlamaktır. Başkalarının kurallarına uymak, insanın kendisini yönetmesinden çok, hem de çok kolaydır.''

''Bugün yirmi bir yaşımdayken, yaşadığım yılların yarısı kadar önce biliyordum. Şimdi sizin de bunu öğrenmenizin zamanı geldi; bu çok temel bir başlangıç noktasıdır. Rahatlık ve gerçek sorgulama arasında seçiminizi yapmak zorundasınız! Eğer bilimi seçerseniz, doğaüstü şeylerin teselli veren zincirlerinden kurtulmak isterseniz, eğer iddia ettiğiniz gibi inançlardan sakınıp, tanrısızlığı benimserseniz, o zaman inanların o küçük rahatlamalarının özlemini duyumsamazsınız! Tanrıyı öldürürseniz, onun tapınağına sığınmaktan da vazgeçmek, orayı terk etmek zorundasınız!''

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Bu gecenin sabaha yolu var çünkü akşamüstünü kedimle uyuyarak geçirdim.
Pencereyi açayım dedim dışarsı çivi gibi! Ha tüm akşamüstünü uyuyarak geçirmemin bi nedeni de yağmur!
 Gök delindi sanki, yolda olanların hayati tehlikesi bile vardı. Ama benim için şakır şakır yağan yağmur tıpkı bir ninniydi. Ha buarada yeni taşındığım bu apartmanda öğleleri bebeğini şarkılarla uyutan tatlı sesli bi anne var. Bazen sabaha karşı uyuduğumda ve öğleleri uyanığımda o şarkılarla uyanıyorum :)
Radyo eksen dinler misiniz acaba?.. 2005 yılının 29 ekim gecesi tanıştım ben bu radyoyla. Hayatımın en güzel gecelerinin başladığının dönümüydü de ondan unutamıyorum bu tarihi :)
Eksen iyidir candır.
Günün karikatürü de bu olsun istiyorum

13 Mayıs 2012 Pazar

PazzzaaRR

Sabah çok taze. Benim bu saatte ayakta olduğum nerde görülmüş! Hele pazar günü...
ALES sağolsun
Bu yeni evde ilk sabahı 7 saat önce de ilk geceyi geçirdim. İyiydi güzeldi bi sorun yok :)
Kedim de ışık hızıyla alıştı eve. Her köşe bucağı koklaya koklaya şipşak tanıyıverdi yeni yurdunu.
O rahat vallahi, pencereden atlıyo balkona orda bi geziniyo geziniyo sora balkondan içeri giriyo pencereden karşı çatıya konan kargalar ve martılarla çıldırıyo vs...
Şimdi önümde kıpırtısız uzanan marmara denizi. Ege denizi gibi efendi görünüyor şimdilik
İnsanlar uyuyor. Dün akşamki maçın ardından çok sessiz.
Eminim kalp krizinden ölenler, birbirine girenler olmuştur.. Ne gereksiz...
La vita e bella ayol! :)

11 Mayıs 2012 Cuma

Teşekkür ederim!

Bu teşekkür DomatesSuyu' na! :) Zira son bikaç gündür pc de resim çizme merakına düştüm. Programlar arasında debelenirken Domates Suyu imdadıma yetişti ve ben de dün gece ilk resmimi çizdim
Tamam çok kolaya kaçtım ama debelenmelerim sonucunda ehlileşebilirim. Yani umudum bu :)
Yarın yeni bi eve taşınıyorum. Çalışma masamı bu kez deniz görebilen bi pencere önüne koyabilicem.  Ben Karşıyakalıyım illa su görmem lazım. Gölle yetinemem hafif de olsa bi devinime ihtiyacım vardır :) Bu yüzden deniz vazgeçilmezdir. Sabaha karşı da balığa çıkanların sesleri paha biçilmez gerçekten.
Yarın maç varmış, GS-FB hiç umrumda diil :)
Güzel Günler ve şimdiden Güzel Haftasonları!

9 Mayıs 2012 Çarşamba


Dolunay hala kocaman ve ışıl ışıl. Sevgilim keşke Peter Pan olsaydı da bu kocaman dolunaya doğru uçabilseydik. Buaralar masallara, çocuk hikayelerine taktım... Peter Pan, Küçük Prens, Küçük Kara Balık... Ne de çok küçüklermiş! :)

Geçen gün Beyoğlu'ndaki, Mephisto' ya gittim. Kendimi kaybediyorum ben burda! Kırtasiye bölümü ayrı bi çıldırtıcı, kitap bölümü ayrı!
Ha bi de çalınan müzikler!
Çok çok güzel bi yer...

Dayanamayıp kendime bi küçük kara balıkk 2dergi 1kitap 1belgesel dvd 1de müzik albümü aldım ha bi de kitap ayracı :) Tamam kitap ayracına para vermeyi saçma buluyorum elime ne geçtiyse kitaba sıkıştırıyorum ama buna dayanamadım. Kadife kırmızı kumaştan bi ayraca hayır diyemedim :)
Müzik albümü, Erkan Oğur'un, Eksiklik Kendi Özümde...
Belgeselse, Delikanlım İyi Bak Yıldızlara

dvd güzel. İçinde kitapçık var, bir de Deniz'in kartpostalı. Kitapçıktaki fotogaflar, yazılar belgeselde de geçiyor

 
Bunlar kitapçıktan detaylar. Deniz'in ve o dönem öğrenci olaylarının nerdeyse tüm fotograflarını, Ergin Konuksever çekmiş. O dönem İstanbul Üniversite'sine sokulan tek gazeteciymiş zaten. Öğrencilerin güveni sağlanmış. Belgeselde daha önce görmediğimiz görüntüler de var. Ha bi de bu belgeseli 6 Mayıs akşamı CnnTürk'te verdiler. Ailecek izleyip duygusal anlar yaşadık :) Yürek yufka napalım!
Bi yandan da Erkan Oğur'un son albümünü dinliyorum. Biraz ağır ama inanılmaz etkileyici parçalar var yine. Özellikle Eksiklik Kendi Özüm'deyi, kopuzla usul usul çalıp söyleyişi...
Erkan Oğur candır! :)  diyorum gecenin güzelliğine usul usul karışıp gözden yitiyorummm


7 Mayıs 2012 Pazartesi

Misss

Çok keyifli, çok sessiz, çok huzurlu, çok gece, çok loş, çok sevgili, çok heyecanlı, çok yeni, çok başka, çok lezzetli, çok tek başına, çok güzel, çok misss


2 Mayıs 2012 Çarşamba

1 May!

Yüzümün sol yanı yanık! Taksim'de meydanda 1 Mayıs'ta güneş beni soldan vurdu :)
Ertesine sınavım vardı, ama durmadım yürüdüm. Gümüşsuyun'dan meydana çıktık ordan gene stada indik. Manzara hep şahane.

Ertesi gün oldu yanı bugün, sınav günü! Önce kütüphanede çalıştım. Yorgunluktan sızıp kalmadııma şaştım

Sınavın da hakkından geldiğimi umuyorum. Yüzüm hala ateş içinde, güneş beni fena çarptı. 1Mayıs'ın yorgunluğunu beşiktaşta atarken deprem haberi geldi. Hemen anneannemi aradım. Yavrucum gayet vakur korkmadım dedi, dedeciğim duymamış bile! :)
Sakin serin günlere :)