25 Eylül 2012 Salı

Somewhere in time

Bazen zaman kavramımı yitirebiliyorum. Bu bence bi yetenek yani şöle zamanlarda
benim için şöle zamanlar kavramı baya feci bişi, böyle pis kaka öcü derecesinde
Bu yüzden günümüzden soyutlanmış bi alanda bi zamanda kalabilmek güzel
Kendi evimize taşındıımızdan beri bi hır gür geçiyo zaman. Kutu açmaca, neyi nereye sokacağına karar verme faslı, bu ev neden toparlanmıyo, düzen yok mu düzenn, neyse ya olur olur hallolur modları...
Neyseki evimiz çarşıya bikaç dakika. çok bunaldıkça kendimi sokağa atıyorum
Bu sokağa atmalar gayet eğlenceli
Mesela SırraKalemin iş yeri hemen arka sokakta. Ders öncesi bi çay içebiliyoruz. Hatta beni dersine katmaya bile teşebbüs ediyo :)
İşte böyle iki iş bi lay lay lom kışa kadar
Bu gece kabasakalı dj olarak tuttum, yoksa vj miydi...
Neyse işte kabasakal aldı sazı eline
Bana şarkılar çal, diyorum, çalıyo
Hem de ne şarkılar
İşte bu şarkılar

19 Eylül 2012 Çarşamba

İyki Doğdun Beço!

Sene 2005 idi. Bu böyle sınıfa girdi üstünde mavi bi tişört kot pantolon falan. Bi de yanında jön kılıklı bi çocuk.. Vay be dedim kıza bak, üniversitenin ilk haftasındani kanki yapmış. Zira ben daha arka sıralarda tek başıma oturan bi tipim. Ama ben üniversitede geçirdiim 5 sene boyunca hep arka sıralarda oturdum. Neyse konumuz ben diilim, konumuz o :)
Neyse işte gel zaman git zaman okulun ilk senesi geçti bitti. Ben osmanlıca olmak üzere biçok dersten kaldım ama kızda hiç kalmış hal yok. Zaten okulu da 4 senede bitirip memlekete dönüp beni de pok gibi bıraktı :)
2. sene yavaştan yavaştan birbirimize yanaşmakla birlikte kapı komşusu oluverdik.
Şans bu ya aynı apartta, aynı katta yan odaları kiralamışız.
Ve bizim balkon sefaları böylece başlamış oldu. Odamın önündeki telgrafın tellerine konan kuşa ne şarkılar söyledik ne şarkılar. Ben, o, serçe fotomuz bile var!
Sonracığımıza biz bunla her duruma uygun şarkı türetir, uydurur olduk. Bi de nası oynağız! Sınıfa kahkahalarla girmeler etmeler derken tüm sınıf bize gıcık oluverdi! Çok da umrumuzdalardı ya o 4 sene ben 5 sene kimseyi umursamadan küçük bi gruptuk.
Neysee
Oynağız dedim ya
bigün bizans ikonografisi dersindeyiz, hocamız da bizim gibi kırık olduğundan bi film izletti bize.
Bi film dediğim de önemli bi film ha, Martin Scorsese'in The Last Temptation of Christ.
İşte filmde isa'yı vaftiz ediyolar böyle bi şarkılar bi türküler falan bi baktım benim sol omuz başladı kıvrılmaya melodileri duyunca
Anaamm bizimki de yanımda oturuyo o sıra, bi baktım onun da sağ omuz kıvır kıvır
Hah işte orda biz anladık ki, ruh ikizleri illa karşıt cins olcak diil! :)
Bu bahsettiim arkadaş her durumda komedi çıkarır kıkır kıkır güler de bi vize ve final öncesi 3buçuk modundadır!
Bizim grubun sözcüsü ben misali, her vize-final öncesi bana tekrar yaptırır bunlar. Hadi şunu da oku bunu da anlat bu neydii
işte bizimki de habire bi telaş son satırları bi yandan okur bi yandan da bana okutur
Hele o final ingilizce olmasın ömrümü yer bitirirdi. Anam bi finalde sınıftan bile atılacaktık.
Neyse bizimkisi tatlı dilli güler yüzlü ceylan tipli ya hocayı bi güzel kafaya alıp son sınavda mı ne geçti o ingizliceden
Ceylan tip dediysem de 4 sene sonunda hem o hem ben ceylan tipimizden kayıp deve tippine doru kaymadık diil :P
Ama işin iyi yanı da her durumda mutlu ve rahat karakterli insanlar olduğumuzdan birbirimizle bu konuda iyi de dalga geçmeye devam ediyoruz.
Bizim grup hızlı çıkıp da 4senede okulu bitirince ben pok gibi kaldım elin şehrinde.
Sora işte bizimki memleketi sakaryaya döndü ben kutsal topraklara
Geçen yaz babasından türlü izin koparıp kendini izmir-urla yollarına atınca bizim voltran patlama yaşadı. Buna en çok da kabasakal şaşırdı
Adam hayatı boyunca her durumda bu kadar neşeli her duruma bu kadar şarkı melodi uyduran tiplerle ömrü hayatında karşılaşmamış napsın. Ama bizden çok o eğlendi bize bakarak :) neyseee
İşte biz urlada çok pis eğlendik. Böyle bi sörf tahtası hikayemiz var ki dillere destan :)
Sora denizde gülme krizine girip boğulma tehlikesi geçirmemize neden olan o yaşlı çift!
Kadın kocaman simite girmiş adam kadını derinlere götürüyo katil balık jaws gibi
gel de ölme gülmekten
Neyse işte böyle bi sevgi kumkumalıı böyle bi kahkahalı bi dostluğumuz var 2005 ten beri
Üniversite hayatımın kişisel tarihime kattıı bu sevgi pıtırcıının
doğum günüydü 18 eylül
Farklı şehirlerde olduumuzdan ona böyle bi hediye veriyorum
Hayatında olanlara bi neşe bi de dostluk katan Sopranodan Notlar iyki doğmuş iyki bi omuz kıvrılışıyla başlayan arkadaşlıımız da bugüne kadar gelmiş
Seni çok seviyorum beço'm doğum günün kutlu olsun



14 Eylül 2012 Cuma

Kedidir Kedi

Klasik müzikten anlayan bi kocam var. Zira duyduğu piyanodan hangi dönem hangi besteci kimdir çıkarabiliyo
Tamam ben de zaten o yokken dinlerdim de bi müzik duysam bu şudur diyemezdim :) tabi dört mevsim hariç :P
Neyse bizim bu evde son gecemiz. Son akşam yemeğimiz hala devam ediyo
Yarın ebedi evimize geçicez. İşte kıyamet orda kopacak! Kabasakal'ın 3 kedisi; osman-yudum-rıfkı ve benim kediler; merlin-çay yarın artık aynı evi paylaşıyor olacak.
Elbet ilk günlerde farklı odalarda tutacağız yavaş yavaş alıştıracağız
Kışı bekliyorum. Yatağımı kabasakal'dan sora 5 kediyle paylaşmanın hayalini kuruyorum
Muhtemelen bazıları, ııyyy şeklinde tepki verse de benim gibi hayvanları çok seven biri içun bu muazzam bi tecrübe
Hayatımın yeniden bi döneminin kapanıp bi döneminin başlamasının miladındayım




11 Eylül 2012 Salı

Orhan Kemal Müzesi

Evdeysem nerdeyse tüm günümü e2 dizileri, radyo3 ve kitapla geçiriyorum. Arada bizim boklara dalaşıyorum. Bizim boklar dediğim; 2 aylık kara kedim Merlin ve 6 yaşındaki siyam kızım Çay. Şimdilik Merlin'in aşısı olmadığından Çay'la karşılaştırmıyorum. Kapı arkasından merakla beklemedeler.
Neyse konuya döneyim... geceleri de radyo3 dinliyoruz kabasakal'la. Ama bazen tıpkı şu saatlerde olduğu gibi kabasakal fark etmeden radyoyu kapatıyorum ve cırcır böceklerini dinliyorum. Hazır hala çatlamamışlarken ve ben hala üşümüyorken yazın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Evet bana hala yaz... Kimse sonbahara girdiğimizi kabul ettiremiycek henüz! :) Geçen hafta urla'da denize girdik. Suyu sıcaktır hamam etkisi yaratır. Foça gibi giren çığlık atmadan, aheste aheste girip suyun tadını çıkarır. Oysa ben soğuk suları severim.
Orhan Kemal Müzesi ayrıntısını veremedim, bu gidişle de veremiycem.
Sadece fotoğrafları paylaşma kararı aldım.
Ha bugün SırraKalem'in drama dersine katıldım. Bu gece uyumadan evel diyafram egzersizi yapıcam, kabasakala'a da yaptırıcam. Ölsün toksinler :)
Evet fotoğraflar aşağda, çok isterdim cırcır böceklerinin sesi de olsun fotoğraflarda :)