11 Mart 2013 Pazartesi

HomeComings

Neyin hıncını alıyorum bilmem bu aralar 12 buçukluk çalışma saatine rağmen sömürürcesine kitap okuyorum. Belki de İhsan Oktay'ın marifetidir, benimki de laf mı muhakkak marifetidir!Kitaplarını peşi sıra okuyorum ama gel gör ki edebiyatı bıraktı müziğe başladı. Ne yani şimdi resitallerini mi dinlicem? E öyle de olmazsa e kitap da yazmazsa okuma sıklığımı iyice düşürmem lazım. Yoksa yaz gelmeden tüm kitaplarını bitirmiş olucam.
Ben de artık kendimi başka kitaplarla oyalıcam aklımı İhsan Oktay'a diil de başka yazarlara vericem.
Gene de haksızlık etmiyim ama her yazar da bu kadar mükemmel olmuyor ki
İştekiler bu full okumalı yazmalı işe rağmen hala nası okuyabildiime şaşıyorlar ama ben de onlara biçok konuda şaşıyorum.
Mesela nası bu kadar insan çekiştirme potansiyeline sahipler şaşıyorum yani anlamıyorum :)
Bu İzmir belediyeleri enteresanlar. Böyle bi dönemde İZBAN da tadilata başladılar. 3 ay da sürecekmiş. İlk günler hayatım kararsa da kendime yeni ve şahane bi yol buldum. Artık alsancağı kullanıyorum işe gelip giderken. Vapurda kahvaltı yapıp sabah köpeklerini gezdirenlerle kordonda yürüyorum. Ordan da bi otobüse atlayıp işe varıyorum. Tabi vapuru kullanınca daha çok kitap okuyabiliyorum. İZBAN da ayakta bile zor yer bulurken açıp kitap okumak mümkün olmuyor.
İşte her bi boklukta var bişi
Mesela buaralar insanoğlunun kıymet bilmezliinden dem vururken belki de vurmamam gerektiini anlamalıyım.
Üniversiteye hazırlanırken sabah güneş doğar öyle uyurdum. Ve tüm gece Erkan Oğur ve Fikret Kızılok dinlerdim. Bu gece de Erkan Oğur'un Ağırlama albümünü dinliyoruz Kabasakalla. Birazdan birer de soğuk bira açıcaz.
Soğuk demişken şu lanet kış bitse ve sonsuza kadar sürecek yaz gelse! Nolur!