Gene buldum o şarkıyı.
Tam da gitmek ve kalmakla kafayı bozmuş iken.
Üstüne yetmezmiş gibi Kedi’den aldığım New York Seyir Defteri’nde gene o şarkının sözlerine yani o şiire rastladım. Konstantin Kavafis’in şiiri.
Hem de üstüne güzel bir gitmek ve kalmak meselesi yazısı.
Allah sonumu hayır etsin!
....
*GİTMEK VE KALMAK
Bu, ‘olmak ya da olmamak’ kadar ciddi ve yaşamsal bir ikilem, karşıtların en acıtıcı birlikteliğidir ve yan yana durması en olanaksız bir ikilidir.Gitmek ve kalmak,ateş ve baruttan beterdir. Yani, ya gidersiniz, ya kalırsınız. Çünkü ikisini bir arada yaşamak diye bir şey yoktur.
….
Gitmek göze alabilmektir. Gitmek tehlikelidir. Gitmek merak etmektir, riski göze alabilmektir. Gitmek radikal bir değişim cesaretidir. Gitmek, kaçmak değildir. Gitmek ve kaçmak birbirine asla benzemeyen iki harekettir. Kaçmak panik ve kararsızlık ruh durumlarında gerçekleşirken, gitmek için soğukkanlı ve kararlı olmak –şart olmasa bile- gereklidir.
….
Ancak sabit bir yerde yaşayan kişi gitmek eylemine kalkışabilir. Çünkü gitmek, kalmayı veya durmayı bilmek demektir.
Kalmak güçtür. Kalmak, kabul etmeyi veya kalınan yeri değiştirmeyi gerektirdiği için güçtür. Kabullenmek, kendi karakterini yaşayamamak tehlikesi barındırır içinde ve bu tehlike kederli bir renk katar kalmak eyleminin duruşuna. Kalınan yeri değiştirmekse, bir terzinin bir elbiseyi düzeltmesi kadar çileli bir iştir. Bütün terziler yeni bir kumaştan taze bir elbise dikmeyi tercih ederler.
**Adı:ŞEHİR
‘’Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim’’ dedin
‘Bundan daha iyi bir şehir bulunur elbet
Her çabam kaderin olumsuz yargısıyla karşı karşıya
- bir ceset gibi – gömülü kalbim
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam
Kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün
Boşuna bunca yılı tükettim bu ülkede’
Yeni bir ülke bulamazsın
Başka bir deniz bulamazsın
Bu şehir arkandan gelecektir
Gene aynı sokaklarda
Dolaşacaksın. Aynı mahallede koşacaksın,
Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda
Başka bir şey umma –
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde.
(*) New york seyir defteri, Buket Uzuner
(**) Konstantin Kavafis