3 Şubat 2012 Cuma

Kara Uyanmak

                                     



O kadar laf ettik, yok boşuna üşüyoruz yok güneş de neyin nesi derkennnn 'kar, kar, kar' sayıklamalarıyla güne hiç olmadık bir saatte gözümü açtım!
Pardon açtık! Tüm Smyrnalılar olarak kendimizi sokağa atmadan evel, birbirimize mesajlar çektik ' uyan kar yağıyo' diyerek!
Tanrım biz deliyiz! :)
Öğrencilik hayatımı Bursa'da geçirdiğimden kar oynamaya çıkarken, kafama bere elime eldiven takmam gerektiğini bilirim. Lakin öyle bir heyecan yaptık ki annemle, aceleyle bir yüz yıkamadan sonra kahvaltı bile yapmadan ve eldiven bere almadan sokağa fırladık :)
Saat 9 du ve bizden başka sadece iki oğlan çocugu vardı :)
Birkaç kafa da pencereden bakıp fotoğraf(!) çekiyordu :)
Tabi annem acemi, en son karı kimbilir kaç sene önce görmüş! Aldım avcuma karları pat pat kafasına yüzüne geçirdim :) O da tatlı gülüşlerle benim kafama! Ayşeciğim (annem) öyle şaşkın ki, botları kara bastıkça 'aa gırc gırc diye ses çıkarıyo kar' diyordu! Karda yürüyen masum İzmirliyiz biz :)
Ne çok güldüm! Bugün bunu da fark ettim, kar insanları gülümsetiyor. Mesela tanımadığımız bir kadın yanımıza yaklaşıp bizle sohbet etti kar üstüne, tanımadığımız insanlarla gülümsedik birbirimize... Bugün şehrin yüzü gülüyordu :)
Şunu da yazmadan geçmemem lazım, muhtemelen 4-5 yaşında bir çocuk suratına kar yedikçe, ama abi yüzüme atma, deyip ağlayacak gibi oluyordu! Yavrum o kadar acemi ki ağlaması değil de eğlenmesi gerektiğini henüz idrak edememişti!
Tabi buarada içim içimi de yedi, ortada ne kedi ne köpek vardı. Hayvancıklar kimbilir nerelerde soğuktan korunmaya çalıştı... Kar eğlencelerimiz bittiğinde mahalledeki çöp kenarlarına kuru mama bırakırken bir tane siyahlı beyazlı tosuncuk kedicik, kara basan patilerine şaşarak geliyordu. Bir yandan üzülmek bir yandan sevinmek... Neyseki karnı doyacak...
Soğuk havalarda hayvanların daha fazla yemeleri lazım ki soğuğa karşı dayanıklı olabilsinler. Bunu düşünüp onlara yemek ve su koyan kaç kişiyiz acaba?.. Neyseki İzmir bu konuda iyi bir örnek...
Ama kaç yıldır kediler için yaptığım kutudan evler ne hikmetse ortadan kayboluyor! Bundan bile rahatsız olmak nasıl bir insanlık halidir anlamam mümkün olmayacak sanırım...
Buarada kedi kızım da hiç kar görmediğinden kendisini pencereye çıkardım. Tatlı siyam kafasına kar taneleri düşerken kara burnu çivi gibi havayı kokluyordu :)
Öğleden sonraya kadar kar güzel güzel yağdı. Annemle ikide bir pencereye gidip, yağıyor yağıyor, deyip içimizi rahatlattık, birbirimize sıcak çaylar getirdik.
Ve kar yağan yağmurla ömrünü doldurdu :)
Olsun bize bu kadarı da yeter! Artık bi 10-15 sene kar görmesek mühim değil. Zaten böyle nadir olunca daha bir güzel oluyor sanki.
Baksanıza İstanbul'un haline! İnsanlar sefil halde işe, eve gitmeye çalışıyor. Yok metrobüs çalışmıyo, yok yol kapalı! Ne anladım ben bu işten!
İyi oldu böyle iyi... Yarım gün de olsa hepimiz güldük, değişik duygular içinde başka bir dünyada neşelendik.
Güzeldi bugün :)
Ve tüm gün dinlediğim şarkıyı da ekleyip geceme kaldığım yerden devam edeyim...
 

2 yorum:

Avram dedi ki...

Hıı acemilerden bi tane de dün benim yanımda vardı.:))
Akşam da demez mi yaa hava çok soğuk acaba bu gece de yağar mı? Yağar yağar.. "Bekle pencerede, dik kafanı gökyüzüne" diyeceğim ama bünye kaldırmaz sonra bi hafta hasta yatar diye kıyamadım.:) Ben ki kar görmekten kusmuşum, sabah sabah beni bile gülümsetti. Hiç arabayı kardan temizlemek bu kadar keyifli olmamıştı. Komşular müdahale ediyordu "boşver, temizle kalsın". Yahu nesi kalsın kaportadaki çürüklerin daha da azmasını geçtim, kalorifer içeriyi ısıtmaz. Ama yine de bagajın üstünde küçük bir kardan adamla dolandık bütün gün.Yani eriyene ve düşene kadar.:)) Bi on sene idare eder artık buraları.:)

Arkaik Harfler dedi ki...

kardan adamlı arabayla gezmek eğlenceli olmuştur avram :) Aynen bi on sene yeter, gönlümüz tok insanlarız biz :)