23 Ocak 2013 Çarşamba

Mesai

Pazartesi sendromu yaşamıyorum.
İş yetiştirmeye çalışırken yavaş olabiliyorum çünkü zevkli konular çalışabiliyorum. Bi yandan ajandama notlar alıp


bi yandan elimdeki işle uğraşıyorum.
Son günlerde sosyoloji çalışıyorum ve neyseki aöf nin kadının sosyal konumunu islamiyete bağladığı konular bitti de rahata kavuştum.
Mart'ın ortasına kadar full mesailer başladı. Çünkü sınav dönemine yetişecek kitap listesi uzun.
Hal böyle olunca da Eti sponsorluğunda günler başladı.
 Sabahları sevgili bitterimi unutma endişesiyle akşamdan çantamı hazırlıyorum.
Mesai temposuna lensler zor dayanıyor yakında göz numaram 4ten tavan yaparsa şaşmıycam. Gözlük kullanabilen biri de değilim, bünyeme ters.
Lens solüsyonum ve aynamla ikide bir lensimi tazeliyorum.
Tabi bu yoğun ve stresli günlerde mugımın boyutu arttı
İştekiler öksüz doyuran, sen bundan kahveyi kepçeyle de içebilirsin, bardak değil maşrapa mübarek vs diyip kahve içme limitime hayret ediyorlar.
Gece 2 de yatıp ve sabah 5te kalkıp 10 buçuk saatlik iş temposuna ancak böyle ayak uydurabiliyorum sanırım.
Sabah 7de kalkmayıp 2ye kadar uyuma hayalime kavuşmama son 3 gün. Ne mutlu bana!
Arriverdeçi!

Hiç yorum yok: